DÜNYANIN EN BÜYÜK İKİNCİ MOZAİK MÜZESİ: ZEUGMA
Daha açılmadan tüm dünyanın arkeoloji gündemini değiştiren Zeugma Mozaik Müzesi, Türkiye’nin en çok gezilen, en önemli müzeleri arasında yer alıyor. Gaziantep’i ziyaret edenlerin, tarihi Zeugma kentini ve dönemin yaşamını gerçeğe en yakın biçimde tanıması amacıyla, özel sergileme teknikleri kullanılarak düzenlenen Zeugma Mozaik Müzesi, modern Türk müzeciliği için bir gurur kaynağı…
2010 yılında açılan Zeugma Mozaik Müzesi, Hatay Arkeoloji Müzesi açılana dek dünyanın en büyük mozaik müzesiydi. Gaziantep’te Eski Tekel Fabrikası alanı üzerine kurulan müze tam 30.000 metrekarelik bir alanda görkemli bir şekilde yükseliyor.
Zeugma Mozaik Müzesi’nde, Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan buluntular sergilenmektedir. Zeugma’nın kökleri M.Ö. 300 yılına dayanır. Büyük İskender’in generali olan Euphrates, Fırat Nehri’nin en stratejik noktasına kendi adını verdiği Seleukeia Euphrates şehrini kurar.
Ticarete elverişli stratejik konumu sayesinde zamanla büyüyen ve gelişen şehir, 80.000 kişilik bir nüfusa ulaşır ve Roma İmparatorluğu’na dahil edilir, ismi de köprü ya da geçiş noktası anlamına gelen Zeugma olarak değiştirilir.
Zeugma Antik Kenti’nde 1987 yılından beri devam eden kazılar, 2000 yılında ortaya çıkarılan eserlerle dünya çapında duyulmuştur. Bu haklı şöhretin sebebi, 2000 yılında Zeugma kazılarında çıkarılan ikiz Poseidon ve Euphrates villaları ve bu villaların içinde bulunan yüzlerce küçük eserdir.
2000 yılında Birecik Barajı’nın tamamlanmasıyla daha geniş bir alanda kazı yapılması mümkün olmuştur. Böylece bu alanlarda bulunan mozaikler, sütunlar, çeşmeler gibi mimari elemanlar da kurtarılarak müzede sergilenebilmiştir.
Zeugma Mozaik Müzesi’nin en önemli özelliği, eserlerin sergilenişinde izlenilen tutumdur. Şehirde yaşayan insanların inançları, kültürel – sosyal hayatları ve gündelik hayatla ilgili ayrıntıların ziyaretçiye sunulması sayesinde tam bir kültürel deneyim yaşamak mümkün olur.
Müzede sergilenen başlıca eserlerden biri, Athena Tapınağı’nın bir parçası olan Athena heykelidir. Atina şehrinin tanrıçası ve baş koruyucusu olan Athena’nın heykelinin eksik parçası kazı alanında bulunduktan sonra, Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde sergilenen gövde ile birleştirilerek Zeugma Müzesi’nin girişine yerleştirilmiştir.
Müzenin içi iki bölüme ayrılmıştır, ilk bölümde Zeugma’dan çıkarılan eserler sergilenirken, ikinci bölümde Gaziantep çevresinden çıkarılarak müzeye taşınan eserler sergilenir. Müzenin ilk bölümü yani Zeugma bölümünde, Hamam Mozaikleri, Fırat Nehri kenarında bulunan mozaikler ve kurtarma kazıları sonucunda çıkarılan mozaikler yer alır.
Müzenin ikinci bölümünde ise Gaziantep yöresinden ve etrafından çıkarılan Doğu Roma – Bizans Dönemi kilise mozaiklerini görmek mümkündür. Eserler yerleştirilirken kronolojik bir sıralama gözetildiği kadar, eserlerin bulunduğu coğrafi yerlere göre bir dizilim yapılması da gözetilmiştir.
Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergilenen göz alıcı eserler arasında Savaş Tanrısı Mars Heykeli ve Dionysos’un Düğünü Mozaiği de bulunmaktadır. Dionysos’un Düğünü Mozaiği’nin eksik olan bölümleri, görüntünün yansıtılmasıyla canlandırılmıştır.
Zeugma Mozaik Müzesi’ndeki belki de en önemli, en meşhur eser Çingene Kızı adıyla da bilinen Mainad Mozaiği’dir. Bu eser özel bir odada tek başına sergilenir, bu odanın özel tasarımının amacı Çingene Kızı’nın buğulu bakışlarını ortaya çıkarmaktır.
10,826 okunma